“Sanata Açılan Kapı”
Geleceğimizin;
Yarı zamanlı piyano eğitimine 10 yaşında başlayan Esra AKSU, akademik müzik hayatına 2002 yılında Eskişehir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesiʼne girerek başladı.
Lise Eğitimi boyunca Prof. Zöhrab Adıgüzelzade ile piyano çalışmalarını sürdürdü. Eskişehir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesiʼni birincilikle bitirdi ve Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesiʼni kazandı, burada bulunduğu iki yıl boyunca Emre Şen ile çalıştıktan sonra Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuarıʼna tam burslu olarak kabul edilerek Piyano Ana Sanat Dalı Lisans Eğitimiʼni Prof. Kamerhan Turan ile tamamladı.
Esra AKSU, lise ve üniversite eğitimi boyunca çeşitli konserlerde yer almakla birlikte Naum Starkman, Edna Golandsky, Oxana Yablonskaya gibi piyanistlerin ustalık sınıflarına da aktif olarak katıldı. 2015-2017 yılları arasında Bilkent Üniversitesi Erken Müzik Eğitimi Programıʼnda piyano eğitmeni olarak çalıştı.
2017 yılında kendi piyano stüdyosunda devam ettiği eğitmenlik yolculuğunu büyütmeye karar verdi ve 2019 yılının Ekimʼinde; SCHUBERT MÜZİK VE SAHNE SANATLARIʼNI kurdu.
“20 yılımı adadığım müzik hayatımda hem öğretmen - hem öğrenci olarak, yakından deneyimlediğim şey şudur ki; müzik girdiği her eve bir pencere açıp yeni bir vizyon katıyor. Görüyorum ki sadece sanat olmaktan çıkıp kendini ifade etme biçimine dönüşüyor. Daha okuma yazma öğrenmemiş 5 yaşında bir çocuğun dünyasına giren müzik; konuşmasına, resmine, sosyal algısına, hatta gelip derste ‘ben bugün yaşadıklarımı piyano ile anlatacağımʼ demesine kadar varıyor. Bu yüzden her dersten sonra attığım tohumların, korktuğumuz bu ülkenin içinde, ileride nasıl yeşereceğini, nasıl da bizden özgürleşip bir hayat anlayışına dönüşeceğini gördükçe bir umut kaplar içimi. Çocuğunu getiren her anne - babaya teşekkür edesim gelir.” diye kendini ifade eden Esra AKSU çalışmalarını ve müziğe olan bakış açısını "SCHUBERT MÜZİK ve SAHNE SANATLARI" çatısı altında aktarmaya devam edecek.
Ana dil olarak ele aldığımız müzik eğitimi ve öğrenimi ne kadar erken yaşlarda başlarsa o kadar taze ve kalıcı olan bir beceridir. Bir enstrümanı çalabiliyor olmak bir ana dili öğrenmekle eş değer pratiğe ve tekrara ihtiyaç duyar. Parçalar, notaları bilmeden ezbere öğretilmemeli ve mutlaka teknik çalışmalar gerekli egzersizlerle pekiştirilmelidir.
Enstrüman dersleri bireysel olarak dalında uzman öğretmenlerle yapılırsa bir ilerleme sağlanabilir. "Schubert Müzik ve Sahne Sanatları" olarak gerek kullandığımız metotlarla gerek küçük yaşlara yönelik hayal gücü oyunlarıyla, öğrenciye sorumluluk vererek; bilgileri özümsemeleri yolunda rehberlik ediyoruz. Geleneksel yapının aksine, ‘öğrencide yetenek olmalıʼ şartı aramıyoruz. Doğuştan matematik zekasına sahip bireyler olarak müziğin bu yönünden faydalanıp bilgi ve beceriyi harmanlıyoruz. Doğru eğitim yaklaşımlarımızla; öğrencinin, öğretmene ve sisteme olan bağımlılığını azaltarak; müzikle daha doğal ve özgür bir bağ kurmaları için alan açıyoruz.